bugün
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek41
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- iğrenç bir his tarif et30
- düşün ki o bunu okuyor9
- bi derdim var9
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- anın görüntüsü8
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat8
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- sözlük kızlarının saç rengi17
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- budweiser11
- en yaşlı özelliğiniz26
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek20
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi21
- icardi190524
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi15
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek12
- yazarların ruh hali9
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
entry'ler (22)
(bkz: )http://www.youtube.com/watch?v=QkFf2t0IZg0
Beyoğlu Belediye başkanı. üzüldüm la adama * Bu adamında anası babası eşi çocuğu filan vardır şimdi
Beyoğlu Belediye başkanı. üzüldüm la adama * Bu adamında anası babası eşi çocuğu filan vardır şimdi
defalarca izlesemde her seferinde ayrı bir detayı beni etkilemeyi başarır. en çok on yıl süre içinde bambaşka hayatlar kurmalarına rağmen içlerinde hep aynı tutkuyu taşımaları, julien'in kurduğu hayatı anlatırkenki hüznü etkilemiştir beni, sanırım bende yıllar geçsede, hayat biryerlere sürüklesede onu hep içimde taşıyacağım diye düşündürür insana, öyle hissetmiyorsa bile insan bu filmi izledikten sonra bunu düşünmeye başlayabilir, tehlikelidir ölesiye aşık olası gelir adamın, ve mükemmel sonla biter, olası bütün mutlulukları içlerinde yaşayarak ölürler, hayal dünyaları o kadar büyüktürki geleceği yaşamalarına gerek yoktur, zaten bütün dünya onların oyun bahçesidir.
4. sezonu izlerken farketmiş olmamın garip olmasıyla birlikte hiç kimsenin farketmemiş olması daha da garip. Ellis Grey boşanırken soyadını değiştirmemiş mi acaba? dizide herkes Grey maşallah. tabi ünlü bir doktor olduğu için değiştirmemiş olabilir ama böyle bir açıklama olmadı 4. sezona kadar. belki oluyordur, izleyip göreceğim bakalım...
kızda da ne sağlam psikiloji varmış, a kadar şey yaşadı hala çiçek bözek çiziyo.
birkaç film arka arkaya izlemişsin hissi yaratan,sonunda Mr. and Mrs. Smith'e bağlayan film.
uçak, tren vagonu gibi ulaşım sektörüne çalışan kanada kökenli birfirmadır. uçak parçalarının büyük bir kısmı elimden geçmektedir. birgün uçağın kanadı koptu, flapler hareket etmediği için uçak inişe geçemedi yakıtı bitip yere çakıldı gibi haberler duyarsanız, beni görmediniz, duymadınız, tanımıyorsunuz...
sesin verdiği rahatsızlık değil, vicdan rahatsızlığıdır benim için.
sadece memlekette oynanan oyunları görmeyip, ya da gördüğü halde kendisi gibi olmayan insanları gerizekalı yerine koymaya çalışan, beyni yıkanmış ya da beyin yıkamaya çalışan bir zavallının sözünü edebileceği konudur.
özelliklerini rastgele bir internet sitesinden okurken oha beni anlatıyo resmen dediğim, fakat o siteyi bir daha bulamadığım burcumdur kendisi. sonradan öğrendimki yükselenim de yaymış, ben taşımayacağım da kim taşıyacak gözünü sevdiğim özgürlük düşkünü patavatsız burcun özelliklerini.
kendisinden aa alan nadir insanlardan biriyken, ikinci dönem performansımdaki düşüşü farkedip her ders alıcaz o aa ları sözlerine maruz kaldığım, sonucunda da dd ile kıl payı geçtiğim matemetik dersinin unutulmaz, efsanevi, harika hocasıdır. yıllar sonra dönüp onun adına birşeyler yazıyor olmam nasıl iz bıraktığının göstergesidir.
geceleri yatıp gün içinde başından geçenleri düşünen insandır, hatta bunu anlatırken sende bu gece yatınca düşüneceksin der, hatta beni düşüneceksin der de yanlış anlaşılmasın, bunu söylediğimi düşüneceksin der. birde benim akp'ye oy verdiğimi sanar bu arkadaş. oturup 3-4 yetmişlik bira eşliğinde kaliteli muhabbet edilecek insandır kendisi.
Öğrenci evinde apartman adidatı listesine gerizekalı yöneticinin adımı sehmun yazmasıyla başladı herşey... sehmun diye isim mi olur lan! Şehmuzla maymun karışımı bişey, gerizekalı şehmuz anladı heralde baştan, içinde geçen muz da maymunu çağrıştırdı sanırsam, al sana sehmun! ama işin garip yani şehmuz diye anlaması zaten, ben kızım yahu!!
Bir zamanlar metin ucanın sunduğu sabah programında haber aralarına sokuşturulan kısa videodur. amcanın biri röportajda "bu millete zulümdür başka bişey değildir" der en doğal haliyle. günümüzde haber programlarında her haberden sonra kullanılması münasip olabilir.
abla inebildimi diye bakıyordur arkasından. zira telsizden öndeki dolmuş ona 1 dakika taktı diye olay çıkarmakla meşguldür.
eski kitap kokusunu seven insandır, sararmış yapraklara dokunup kitabın neler yaşamış olabileceğini düşünen hayalcidir. Birde tonton amcalar olur sahaflarda, konuştukça konuşasınız gelir, sırf o amcalarla sohbet etmek için bile gider o dükkana.
Öss'ye hazırlanırken sorarlardı hangi bölüm istiyorsun diye, benim cevabım izmir'de okumak istiyorum olurdu. Oldu da... Üniversite bitti, sırf izmir'de iş bulmak için 6 ay işsiz dolaştım, bulamasaydım da vazgeçmezdim zaten. Yaşanmışlıklar mıdır izmir'i bu kadar güzel yapan bilinmez ama etrafımdaki insanlar değişti, mekanlar evler değişti, ama izmir benim için hiç değişmedi. izmir'e bu kadar tutkun olduğumu bilen insanlar izmirli birine aşık olduğumu sanıyorlar ama izmir'i sevmek için böyle birşeye gerek yoktur. Bütün gün evde oturuyor olsanız bile sevebilirsiniz izmir'i. Bornova'nın heryer sizinmiş gibi dolaşabildiğiniz rahatlığını, Alsancak'ın hala anlayamadığım çekiciliğini, Karşıyaka'nın asiliğini, Buca'nın bahçedesinde inek beslenen evlerini, Konak'ta kalabalığın içinde rahat rahat yürüyebilmeyi, inciraltı'nda her sokağın denize çıkmasını, Asansörden hayatınızda görebileceğiniz en güzel manzarayı seversiniz. Egekent'in çöplük kokan deniz manzarasında balkon keyfi yapmayı bile seversiniz. Benim kadar ağlak bi insansanız, insanların dolmuştan inerken "kazasız belasız" demesine bile ağlayabilirsiniz hatta...
Hiç bir zaman anlayamayacağım, bir nesili katledecek olan sözüm ona sosyalliktir. Düşününce yaşlanıyo muyum yoksa derim hep. Böyle düşünmemin nedeni de küçükken dinlediğim şarkılar için babamın içinde böyle sözler geçmemesine rağmen yok arabamın tekeri patladı yok küpemi kaybettim gibi anlamsız şeyler olarak algılayıp, bizim zamanımızda böyle değildi şarkılar, anlamlıydı demesir. Bende şuan twitterı aynen böyle algılıyorum... "arabamın tekeri patladı"
Ümmüşen ablamızın tiz sesini Derya Köroğlunun huzur veren sesiyle dengelediği düetine aşık olduğum şarkıdır, "seni yerlerde göklerde bulamazlarken bende gizli olduğunu sezenler olmuş.."